Türkçe - İngilizce
özenilecek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- enviable
- {a} deserving envy, exciting envy
- Arousing or likely to arouse envy
- Fitted to excite envy; capable of awakening an ardent desire to posses or to resemble
- You describe something such as a quality as enviable when someone else has it and you wish that you had it too. Japan is in the enviable position of having a budget surplus They have enviable reputations as athletes. an enviable quality, position, or possession is good and other people would like to have it
- causing envy; "an enviable position
- {s} arousing jealousy, causing envy; excellent, worthy of envy
- causing envy; "an enviable position"
- özen
- attention
Pay attention to what you're doing.
-Yaptığın şeye özen göster.
- özen
- care
Great care has been taken to use only the finest ingredients.
-Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
Considerable care is advised when driving in winter weather.
-Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
- özen
- heed
- özen
- caution
- özen
- rigor
- özen
- punctilio
- özen
- solicitude
- özen
- carefulness
- Özen
- (isim) Care, carefulness, attention
- özen
- assiduity
- özen
- care, attention, pains itina, ihtimam
- özen
- pains
He did his work painstakingly.
-O, işini özenle yaptı.
- özen
- application
- özen
- elaboration
- özen
- jealousy
- özen
- thought
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
-Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
- özen
- painstaking
He did his work painstakingly.
-O, işini özenle yaptı.
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
özenilecek teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- özen
- Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam: "Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler."- H. Taner
- özen
- Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam