özen

listen to the pronunciation of özen
Türkçe - İngilizce
attention

Pay attention to what you're doing. - Yaptığın şeye özen göster.

care

I gave my carefully prepared speech. - Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.

She always takes care of her children. - Her zaman çocuklarına özen gösterir.

(isim) Care, carefulness, attention
assiduity
care, attention, pains itina, ihtimam
pains

He did his work painstakingly. - O, işini özenle yaptı.

application
elaboration
solicitude
jealousy
thought

Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully. - Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.

painstaking

He did his work painstakingly. - O, işini özenle yaptı.

heed
caution
rigor
punctilio
carefulness
özen göstermek
care
özen gösteren
solicitous
özen göstermek
Take pains (to do something, over something)
özen göstermek
elaborate
özen gerektiren
pernickety
özen gösterilmemiş
inelaborate
özen gösterme
thoughtfulness
özen göstermek
fuss
özen göstermek
to take pains
özen göstermek
to take pains (to do something, over something)
özen göstermek
make a point of
özen göstermek
take pains
özen göstermek
take care of
özen göstermek
nurse
özen göstermek
take care
özen göstermeme
inattention
özen göstermeyen
inattentive
özen göstermek
watch over
özen göstermek
come to a point
özen göster
take care of

It's important to take care of your skin. - Cildinize özen göstermeniz önemlidir.

özen göster
watch over
özen gösterme
elaborateness
özen göstermek
apply
ilgi, özen
attention, attention
aşırı özen
fussiness
gerekli özen
(Hukuk) (gösterilerek) due diligence
gerekli özen
due care
giyimine özen gösteren kimse
dresser
kendine özen göstermek
look after oneself
mali istikrarı tehlikeye düşürmemeye özen göstermek
(Hukuk) to take care not to prejudice the financial stability
mesleki özen
(Ticaret) professional care
özen göstermek
cross one's t's
Türkçe - Türkçe
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam: "Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler."- H. Taner
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam
özen