özellik teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- characteristic
Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
These are characteristics of the spoken language.
- Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
- feature
Could you explain all the safety features to me once again?
- Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?
Kate has very good features.
- Kate'in çok güzel özellikleri var.
- speciality
- property
Superconductivity is a physical property.
- Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Superconductivity is a physical property.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- characteristics
These are characteristics of the spoken language.
- Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.
- Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.
- attribute
- peculiarity
- feature, peculiarity, character, characteristic, attribute, property, qualification, quality, nature
- hallmark
- texture
- (Bilgisayar) option
- streak
- stamp
- particulate
- qualification
- commonality
- plate-mark
- particularization
- specific
Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.
- O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.
When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
- Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- strain
- singular
- characteristic feature
- privateness
- private
- specialty
- plate mark
- special feature, peculiarity, characteristic
- cachet
- singularity
- specification
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
- particularity
- quiddity
- character
These are characteristics of the spoken language.
- Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
- phil. attribute, property
- quality
- attribution
- characteristic , feature
- point
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- special feature
- particular
Tom wasn't feeling particularly talkative.
- Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
I'm not particularly keen on this kind of music.
- Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
- idiosyncrasy
- hall mark
- nature
- trait
North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.
- Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
- Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
- individuality
- eligibility
- genius
- special
It is important to pay special attention to your love life.
- Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir.
- (Nükleer Bilimler) features
Could you explain all the safety features to me once again?
- Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
- characteristic, feature
- lineament
- özellik belirleme
- identity mapping
- özellik denetleyicisi
- (Bilgisayar) property inspector
- özellik ekle
- (Bilgisayar) add property
- özellik ekle
- (Bilgisayar) add feature
- özellik taşı
- feature
- özellik vektörü
- feature vector
- özellik çıkarma
- feature extraction
- özellik çıkarımı
- feature extraction
- özellik al
- (Bilgisayar) get properties
- özellik analizi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) feature analysis
- özellik ayarla
- (Bilgisayar) set properties
- özellik belirle
- (Bilgisayar) set property
- özellik gizle
- (Bilgisayar) hide property
- özellik izleme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) feature tracking
- özellik kaydet
- (Bilgisayar) save property
- özellik kullanılamıyor
- (Bilgisayar) feature unavailable
- özellik listesi
- property list
- özellik oranlama
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait-rating
- özellik profili
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait profile
- özellik sil
- (Bilgisayar) delete property
- özellik taşımak
- have the characteristics of
- özellik teorileri
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait theories
- özellik yitimi
- (Dilbilim) feature loss
- özellik örgütlenmesi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait organization
- özgülük, özellik, hasiyet
- individuality, property, hasiyet
- ayırıcı özellik
- hallmark
- kişisel özellik
- trait
- fiziki özellik
- physical feature
- kalıtımsal özellik taşıyan gen
- factor
- karakteristik özellik
- parameter
- özellikler
- (Pisikoloji, Ruhbilim) traits
North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.
- Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
- Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
- ayırt edici özellik
- characteristic
- ayırt edici özellik
- feature
- ayırt edici özellik
- (Askeri) distinction
- ayırt edici özellik
- distinctive
- ayırıcı özellik
- (Bilgisayar) characteristic
- ayırıcı özellik
- (Dilbilim) distinctive
- belirleyici özellik
- feature
- coğrafik özellik
- geographical feature
- değerli özellik
- virtue
- dramatik özellik
- drama
- duruk özellik
- static characteristic
- eklenik özellik
- additive property
- erkekçe bir özellik
- virility
- garip özellik
- oddity
- hakim özellik
- (Tıp) dominant
- irsi özellik
- strain
- karakteristik özellik
- (Tıp) characteristic feature
- kişisel özellik
- personality trait
- kişisel özellik
- idiosyncrasy
- teknik özellik
- (Ticaret) technical specification
- tipik özellik
- characteristic feature
- tuhaf özellik
- idiosyncracy
- yararlı özellik
- virtue
- önemli özellik
- virtue
- özellikler
- (Bilgisayar) properties for
- özellikler
- specification
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
- özellikler
- (İnşaat) requirement
- ayırt edici özellik
- distinctiveness
- tipik özellik
- sample
- doğal özellik
- natural features
- nitelik, özellik, ölçü, boyut
- quality, features, dimensions, size
- özellikler
- properties
She believes that jade has medicinal properties.
- O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.
There are no common properties shared by all games.
- Tüm oyunlar tarafından paylaşılan ortak özellikler yoktur.
- özellikler
- features
Can you tell us about some of the natural features of that area?
- O bölgenin doğal özelliklerinin bazılarından bahsedebilir misiniz?
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
- afin özellik
- affine property
- amerikalılara özgü özellik
- Americanism
- ana özellik
- key feature
- anahtar özellik
- (İnşaat) key property
- ayırt edici özellik olmak
- characterize
- ayırıcı özellik
- plate mark
- ayırıcı özellik
- accent
- ayırıcı özellik
- criterion
- ayırıcı özellik yitimi
- (Dilbilim) feature loss
- belirgin özellik
- trademark
- birim özellik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) unit character
- bürünsel özellik
- (Dilbilim) prosodic feature
- coğrafi özellik
- geography
- dil içi özellik
- (Dilbilim) intralinguistic
- dilbilgisel özellik
- (Dilbilim) taxeme
- dinamik özellik
- (Havacılık) dynamic properties
- dismorfik özellik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dysmorphic feature
- dokunaklı özellik
- pathos
- dominant özellik
- dominant
- esas özellik
- essential
- fiziksel özellik
- physical characteristic
- fiziksel özellik
- physical property
- fizyolojik özellik
- physiological property
- göze çarpan özellik
- striking feature
- güvenlik yardımı; seçici özellik (Küresel Konumlama Sistemi (GPS)); baş danışman
- (Askeri) security assistance; selective availability (GPS); senior adviser; situational awareness; staging area; stand-alone switch
- harita özellik adlarından
- (Bilgisayar) map feature names
- hidrolojik özellik
- hydrology
- ikili özellik
- (Dilbilim) binary feature
- ikili özellik teorisi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dual aspect theory
- ikincil özellik
- (Dilbilim) secondary feature
- intensif özellik
- (Kimya) intensive property
- işitsel özellik
- (Dilbilim) acoustic property
- kilit özellik
- key feature
- kimyasal özellik
- chemical energy
- kimyasal özellik
- chemical property
- kimyasal özellik
- chemical properly
- kişiye özellik
- privity
- kişiye özellik
- privacy
- klinik özellik
- (Tıp) clinical feature
- kostik özellik
- causticity
- kuruluş temel özellik verileri
- (Askeri) foundation feature data
- kökendışı özellik
- (Dilbilim) inorganic feature
- köpüklü özellik
- foaminess
- mekanik özellik
- mechanical property
- metin veya özellik
- (Bilgisayar) text or property
- olumlu özellik
- positive feature
- olumlu özellik
- favorable feature
- olumsuz özellik yanlılığı
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait negativity bias
- oluşumsal özellik
- constitutive property
- psikolojik özellik
- (Tıp) psychological feature
- sinirlere has özellik
- (Anatomi) neurility
- siyasi özellik
- political character
- sonradan kazanılan özellik
- acquired characteristic
- soydan geçen özellik
- heredity
- tanımlayıcı özellik
- (Kimya) defining characteristics
- teknik özellik
- technicality
- temel özellik
- crux
- temel özellik
- key feature
- termal özellik
- thermal characteristic
- yapısal özellik
- idiosyncrasy
- yeğinsel özellik
- (Kimya) intensive property
- çevresel özellik
- (Dilbilim) allophonic feature
- çeşit özellik belgesi
- (Tarım) variety description
- çeşit özellik formu
- (Tarım) variety id document
- ölçülebilir özellik
- (Denizbilim) morphometric character
- özellikler
- makings
- üstün özellik sürüşü
- performance driving
- ıngilizlere özgü özellik
- Anglicism
- ısıl özellik
- thermal property