özür dileme

listen to the pronunciation of özür dileme
Türkçe - İngilizce
apologising
apology

I wish to say a word of apology. - Özür dilemek istiyorum.

I don't want Tom's apology. - Tom'un özür dilemesini istemiyorum.

apologetic
atonement
excuse
özür dilemek
apologise

I'd like to apologise to Volgograd's police. - Ben Volgograd polisinden özür dilemek istiyorum.

I'd like to apologise on behalf of my son. - Oğlum adına özür dilemek istiyorum.

özür dilemek
apologize

I don't have to apologize for what I said. - Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.

There is nothing to do but apologize. - Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.

özür dilemek
to apologize (to)
özür dilemek
be sorry
özür dile
beg off
özür dilemek
plead
özür dilemek
eat one's words
özür dilemek
beg off
özür dile
apologize

There is nothing to do but apologize. - Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.

I don't have to apologize for what I said. - Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.

özür dile
beg your pardon
özür dile
apologize to
özür dilemek
my apologies
özür dilemek
to apologise
özür dile
apologetic

He was apologetic for being absent. - O, gelmediği için özür diledi.

Tom looks apologetic. - Tom özür dileyen görünüyor.

özür dilemek
to beg (someone's) pardon, apologize (to), make an apology (to)
özür dilemek
ask pardon
özür dilemek
make amends
özür dilemek
offer an excuse
özür dilemek
make an excuse
özür dilemek
(Fiili Deyim ) excuse oneself
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) İRTİZAH
itizar
Özür dilemek
itizar etmek
özür dileme