övünerek

listen to the pronunciation of övünerek
Türkçe - İngilizce
tall
boastingly
vauntingly
big
proudly
vaingloriously
övünerek göstermek
flaunt
övün
brag of
övün
brag about

Don't brag about how fast your car can go. - Arabanın ne kadar hızlı gidebileceği hakkında övünme.

It's not nice to brag about your accomplishments. - Başarılarınız hakkında övünmek hoş değil.

övün
blow hard
övün
{f} boast

She boasted of having won the first prize. - O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.

Tom boasts of never having been defeated in a horse race. - Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.

övün
{f} brag

I heard Tom bragging about how much money he made. - Tom'un kaç para kazandığından övünerek bahsettiğini duydum.

She brags about how well she can cook. - Ne kadar iyi yemek pişirdiği hakkında övünür.

övün
{f} vaunt
övün
boast of
övün
gasconade
övün
pride on
övün
rodomontade
övün
prideon