One's as bad as the other.
- Al birini vur ötekine!
The solution of one may prove to be the solution of the other.
- Birinin çözümü, ötekinin çözümünü kanıtlayabilir.
This car has a better performance than that one.
- Bu araba ötekinden daha iyi bir çalışmaya sahip.
This car has a better performance than that one.
- Bu araba ötekinden daha iyi bir performansa sahip.
The solution of one may prove to be the solution of the other.
- Birinin çözümü, ötekinin çözümünü kanıtlayabilir.
One's as bad as the other.
- Al birini vur ötekine!
It's better than the alternative.
- Bu, ötekinden daha iyi.
Some things in life are beyond our ability to control.
- Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.
- Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.
Above and beyond this, he can read Hebrew.
- Bunun ötesinde İbranice okuyabilir.
We live about three miles above this bridge.
- Bu köprünün yaklaşık üç mil ötesinde yaşıyoruz.
The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
He went no farther than the gate.
- Kapıdan daha öteye gitmedi.
The questions involved go far beyond economics.
- Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.
Sami was on the other side.
- Sami öteki taraftaydı.