önyargılı

listen to the pronunciation of önyargılı
Türkçe - İngilizce
{s} prejudiced

I think Tom is prejudiced. - Sanırım Tom önyargılı.

These people are prejudiced. - Bu insanlar önyargılı.

{s} biased

He's biased against Christianity. - O Hıristiyanlığa karşı önyargılı

I know I have a biased opinion. - Önyargılı bir fikrim olduğunu biliyorum.

prejudiced, preconceived
biassed
dyed in the wool
jaundiced
unenlightened
prejudicial
preconceived
prejudicious
önyargılı davranmasına neden olmak
bias
önyargılı olmak
prejudge
önyargılı olmak
preconceive
önyargılı olmasına neden olmak
prejudice
İngilizce - Türkçe
peşin hükümlü, peşin yargılı
önyargılı