önerin

listen to the pronunciation of önerin
Türkçe - İngilizce
Suggest
öner
{f} proposed

He proposed an alternate plan. - O, alternatif bir plan önerdi.

He proposed that we should play baseball. - Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

öner
hold out
öner
{f} bidding
öner
{f} offering

Are you offering to help? - Yardım etmeyi öneriyor musun?

I appreciate the value of what you're offering. - Önerdiğinin değerini takdir ediyorum.

öner
recommend

I can recommend this restaurant. - Bu lokantayı önerebilirim.

Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend. - Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.

öner
held out
öner
suggest

He suggested I go with him to the party. - Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.

I approve the suggestion. - Ben, öneriyi onaylıyorum.

öner
{f} propose

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

önerin