He proposed that we should play baseball.
- Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.
He proposed an alternate plan.
- O, alternatif bir plan önerdi.
Are you offering me my job back?
- Bana işimi geri mi öneriyorsun?
Would you like something to drink? No, but thanks for offering.
- Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.
Tom recommended the novel to them.
- Tom romanı onlara önerdi.
Dr. Klein recommended you to me.
- Sizi bana Dr. Klein önerdi.
I approve the suggestion.
- Ben, öneriyi onaylıyorum.
Doctors suggest drugs to fight diseases.
- Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
Did he propose any solutions?
- O, hiç çözüm önerdi mi.
The president proposed a new plan.
- Başkan yeni bir plan önerdi.