önerin

listen to the pronunciation of önerin
Türkçe - İngilizce
Suggest
öner
{f} proposed

He proposed that we should play baseball. - Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

He proposed an alternate plan. - O, alternatif bir plan önerdi.

öner
hold out
öner
{f} bidding
öner
{f} offering

Are you offering me my job back? - Bana işimi geri mi öneriyorsun?

Would you like something to drink? No, but thanks for offering. - Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.

öner
recommend

Tom recommended the novel to them. - Tom romanı onlara önerdi.

Dr. Klein recommended you to me. - Sizi bana Dr. Klein önerdi.

öner
held out
öner
suggest

I approve the suggestion. - Ben, öneriyi onaylıyorum.

Doctors suggest drugs to fight diseases. - Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.

öner
{f} propose

Did he propose any solutions? - O, hiç çözüm önerdi mi.

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

önerin