öner

listen to the pronunciation of öner
Türkçe - İngilizce
{f} proposed

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

hold out
{f} bidding
{f} offering

Are you offering to help? - Yardım etmeyi öneriyor musun?

I appreciate the value of what you're offering. - Önerdiğinin değerini takdir ediyorum.

recommend

I can recommend this restaurant. - Bu lokantayı önerebilirim.

Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend. - Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.

held out
suggest

Your suggestion seems reasonable. - Önerin mantıklı görünüyor.

Doctors suggest drugs to fight diseases. - Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.

{f} propose

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

Did he propose any solutions? - O, hiç çözüm önerdi mi.

salt okunur öner
(Bilgisayar) read-only recommended
öner