That's not exactly a top priority. - O tam bir ileri öncelik değil.
That's not exactly a top priority.
O tam bir ileri öncelik değil.
Tell her it's a priority. - Ona bunun bir öncelik olduğunu söyle.
Tell her it's a priority.
Ona bunun bir öncelik olduğunu söyle.
It's a priority, not a preference. - Bu bir tercih değil, önceliktir.
It's a priority, not a preference.
Bu bir tercih değil, önceliktir.