öncelikle

listen to the pronunciation of öncelikle
Türkçe - İngilizce
first of all

First of all, we have to plant all these seeds. - Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız.

primarily

Our goal is primarily educational. - Amacımız öncelikle eğitimle ilgili.

A happy life primarily consists of freedom from worry. - Mutlu bir hayat öncelikle endişeden özgürlükten oluşur.

first

Whoever wants to marry her must first convince her father. - Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.

Please fill out this form first. - Öncelikle bu formu doldurun, lütfen.

(doing something) first, before all else
in preference to
pre-emptively
principally
(deyim) first and foremost

Let me first and foremost ask you a few questions, and then we'll fix a date for the installation. - Öncelikle size birkaç soru sormama izin verin ve ardından kurulum için bir tarih ayarlayacağız.

(deyim) first things first
at first
(Konuşma Dili) begin with

To begin with, the funds are not sufficient for running a grocery store. - Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller.

To begin with, this is a lie. - Öncelikle, bu bir yalan.

(Hukuk) at the outset

You should have mentioned it at the outset. - Öncelikle ondan bahsetmeliydiniz.

for starters
preemptively
öncelik
{i} precedence
öncelik
priority

Being less urgent, this plan is lower in priority. - Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.

That's not exactly a top priority. - O tam bir ileri öncelik değil.

öncelikle ele almak
(Politika, Siyaset) accord priority treatment
öncelikle ödenecek borçlar
(Ticaret) preferential debts
öncelik
primacy
öncelik
(Ticaret) privilege
öncelik
seniority
öncelik
(Bilgisayar) shadowing
öncelik
(Bilgisayar) base pri
öncelik
urgency
öncelik
antecedency
öncelik
precedency
öncelik
prioritized
öncelik
a priority
öncelik
precedence , priority
öncelik
precedence, priority tekaddüm
öncelik
antecedence
öncelik
priority; precedence
öncelik
preference

It's a priority, not a preference. - Bu bir tercih değil, önceliktir.

öncelik
anteriority
Türkçe - Türkçe
öncelikle