The angry mob attacked the building.
- Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.
- Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme.
The furious mob attacked the building.
- Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
Colorless green ideas sleep furiously.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
You're not still sore, are you?
- Hâlâ öfkeli değilsin, değil mi?
Mike wore an indignant look.
- Mike öfkeli bir görüntü takındı.
She was indignant when I said she was lying.
- Yalan söylediğini söylediğimde o öfkeliydi.
She was somehow incensed against me.
- Her nedense bana karşı öfkeliydi.