ödenmez

listen to the pronunciation of ödenmez
Türkçe - İngilizce
be paid
öde
{f} pay

They shut his water off because he didn't pay the bill. - Faturayı ödemediği için suyu kestiler.

Can I pay with a credit card? - Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?

öde
defray
öde
repay

I must repay my debts. - Borçlarımı ödemeliyim.

I must repay the debt. - Borcumu ödemek zorundayım.

öde
{f} paid

I paid him five dollars. - Ona beş dolar ödedim.

I paid him four dollars. - Ona dört dolar ödedim.

öde
shell out
hakı ödenmez
Nothing can repay him
Türkçe - Türkçe
Ödenemeyecek kadar, ödenmeyecek biçimde
ödenmez