I'd like to believe otherwise.
- Ben öbür türlü inanmayı isterdim.
I can't keep looking the other way.
- Ben öbür yola bakmaktan kendimi tutamadım.
Tom slept in the other room.
- Tom öbür odada uyudu.
Try pushing the other button.
- Öbür düğmeye basmayı dene.