öğretmenlik

listen to the pronunciation of öğretmenlik
Türkçe - İngilizce
teaching

Her occupation is teaching. - Onun mesleği öğretmenliktir.

This is the school where she is teaching. - Burası, onun öğretmenlik yaptığı okul.

teaching, being a teacher
instructiveness
teaching; profession/duties of a teacher
profession of a teacher
mastership
preceptorship
schoolmastering
öğretmen
teacher

Are you a teacher? Yes, I am. - Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim.

Yumi will become a teacher. - Yumi öğretmen olacak.

öğretmenlik taslayan
didactic
öğretmenlik yapmak
teach

Tom has gone to Boston to teach. - Tom öğretmenlik yapmak için Boston'a gitti.

Tom became bored with teaching and he looked for a new job. - Tom öğretmenlik yapmaktan sıkıldı ve yeni bir iş aradı.

öğretmenlik yapmak
to teach
öğretmen
instructor

I've been a ski instructor for three years. - Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim.

My driving instructor says that I need to be more patient. - Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

öğretmen
{i} master

The teacher said that you need to master the subject. - Öğretmen konuyu öğrenmen gerektiğini söyledi.

Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699. - 1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu.

öğretmen
beak
öğretmen
schoolteacher

You are a schoolteacher, aren't you? - Sen bir öğretmensin, değil mi?

Tom's dream is to be a schoolteacher. - Tom'un hayali bir öğretmen olmak.

öğretmen
{i} schoolmaster
öğretmen
preceptor
öğretmen
dominie
öğretmen
don

Why don't you ask your teacher for advice? - Neden öğretmenine danışmıyorsun?

Don't hesitate to ask your teacher a question. - Öğretmenine soru sormaya çekinme.

öğretmen
educationist
öğretmen
{i} schoolmarm
öğretmen
school teacher
öğretmen
professor

What's her professor's name? - Onun öğretmeninin adı nedir?

What's his professor's name? - Onun öğretmeninin adı nedir?

öğretmen
{i} schoolmistress
öğretmen
educate
öğretmen
{i} indoctrinator
öğretmen
{i} mistress
öğretmen
governess
özel öğretmenlik
tutorship
öğretmen
(bayan) instructress
öğretmen
schoolma'am
öğretmen
(kadın) preceptress
öğretmen
teacher; instructor; tutor; schoolmaster, master; schoolmistress; professor
Türkçe - Türkçe
Öğretmenin görevi: "Hayatımızın askerlikte ve sivillikte kırk beş senesi öğretmenlik ile geçti."- B. Felek
Öğretmenin görevi
muallimlik
Öğretmen
hoca

Hocasının adı neymiş? - Öğretmeninin ismi ne?

Öğretmen
muallim
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime: "Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen."- Y. Z. Ortaç
öğretmenlik