Tom gave up his teaching job to become a full-time studio musician.
- Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.
Her occupation is teaching.
- Onun mesleği öğretmenliktir.
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
Yumi will become a teacher.
- Yumi öğretmen olacak.
He has been teaching for 20 years.
- Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.
Tom became bored with teaching and he looked for a new job.
- Tom öğretmenlik yapmaktan sıkıldı ve yeni bir iş aradı.
I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!
- Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor!
She's a yoga instructor.
- O bir yoga öğretmenidir.
Tom is a master teacher.
- Tom bir usta öğretmendir.
The dog knew its master.
- Köpek öğretmenini tanıyordu.
Tom's dream is to be a schoolteacher.
- Tom'un hayali bir öğretmen olmak.
I'm a schoolteacher from Boston.
- Ben Bostonlu bir öğretmenim.
Don't hesitate to ask your teacher a question.
- Öğretmenine soru sormaya çekinme.
It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time.
- Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.
What's his professor's name?
- Onun öğretmeninin adı nedir?
What's her professor's name?
- Onun öğretmeninin adı nedir?
Hocasının adı neymiş?
- Öğretmeninin ismi ne?