öğretmenliği

listen to the pronunciation of öğretmenliği
Türkçe - İngilizce
instructorship
The office of an instructor
the term of this office
the position of instructor
{i} position or duties of an instructor
öğretmen
teacher

Are you a teacher or a student here? - Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?

The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom! - Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!

öğretmen
instructor

My driving instructor says I should be more patient. - Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast! - Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor!

öğretmen
{i} master

It must bother you to have taken a bad master. I'm stupid too. So, it's all right. - Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı. Ben de aptalım. Öyleyse, tamam.

The teacher said that you need to master the subject. - Öğretmen konuyu öğrenmen gerektiğini söyledi.

öğretmen
beak
öğretmen
schoolteacher

Schoolteachers must have a lot of patience with the children. - Öğretmenler çocuklara karşı çok sabırlı olmalıdır.

I'm a schoolteacher from Boston. - Ben Bostonlu bir öğretmenim.

öğretmen
{i} schoolmaster
ingilizce öğretmenliği
english teaching
öğretmen
preceptor
öğretmen
dominie
öğretmen
don

Although teachers give a lot of advice, students don't always take it. - Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar.

It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time. - Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.

öğretmen
educationist
öğretmen
{i} schoolmarm
öğretmen
school teacher
öğretmen
professor

The professor always teaches in jeans and a shirt. - Öğretmen derslerinde hep kot pantolon ve gömlek giyiyor.

This dictionary is a good learning tool for both students and professors. - Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.

öğretmen
{i} schoolmistress
öğretmen
educate
öğretmen
{i} indoctrinator
öğretmen
{i} mistress
öğretmen
governess
almanca öğretmenliği
german teaching
anaokulu öğretmenliği
kindergarden teaching
okul öğretmenliği
(Eğitim) schoolteaching
öğretmen
(bayan) instructress
öğretmen
schoolma'am
öğretmen
(kadın) preceptress
öğretmen
teacher; instructor; tutor; schoolmaster, master; schoolmistress; professor
Türkçe - Türkçe

öğretmenliği teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Öğretmen
hoca

Hocasının adı neymiş? - Öğretmeninin ismi ne?

Öğretmen
muallim
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime: "Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen."- Y. Z. Ortaç
öğretmenliği