We usually have lunch at noon.
- Öğlen yemeğimizi genellikle öğlen yeriz.
He came here before noon.
- O buraya öğleden önce geldi.
We should get to Chicago by lunchtime.
- Biz öğle yemeği saatine kadar Chicago'ya varmalıyız.
I should get to Boston by lunchtime.
- Öğle yemeği arasına kadar Boston'a varmalıyım.
It is midday. The men are eating lunch.
- Gün ortası. İnsanlar öğle yemeği yiyorlar.
We have lunch at midday.
- Biz gün ortasında öğle yemeği yiyoruz.
I spent the whole afternoon chatting with friends.
- Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.
I'm going to go out this afternoon.
- Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.