Time itself is an element.
- Zamanın kendisi bir öğedir.
Do not leave valuable items in the vehicle.
- Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
One of the items on your wish list is on sale.
- İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.
- İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur.
The above-mentioned mail item has been duly delivered.
- Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.