A teaspoon of ground cinnamon is about two grams.
- Bir çay kaşığı öğütülmüş tarçın yaklaşık iki gramdır.
He gave her a piece of advice.
- O, ona biraz öğüt verdi.
You've given me good advice.
- Bana iyi öğüt verdin.
I'd like to give you a piece of advice.
- Sana küçük bir öğüt vermek istiyordum.
He gave her a piece of advice.
- O, ona biraz öğüt verdi.
I'm fed up with him always preaching to me.
- Bana her zaman öğüt vermesinden bıktım.
I grind my own coffee beans every morning.
- Her sabah kendi kahve çekirdeklerimi ben öğütürüm.
Where did you grind them?
- Onları nerede öğüttün?