Dan knows very well how to deal with psychological warfare.
- Dan psikolojik savaşla başa çıkmayı çok iyi bilir.
I think it's a very good deal.
- Bence bu çok iyi bir anlaşma.
That tie suits you very well.
- Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
Mr Brown speaks Japanese very well.
- Bay Brown Japonca'yı çok iyi konuşur.
She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.
- O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.
I always thought Tom was so cool.
- Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.
She's a very good teacher.
- O çok iyi bir öğretmendir.
I haven't a very good dictionary.
- Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
Can there be so much anger in celestial hearts?
- Çok iyi kalplerde bu kadar çok öfke olabilir mi?
My grandmother can cook very well.
- Büyükannem çok iyi yemek pişirebilir.
Grandmother looked very well.
- Büyükanne çok iyi görünüyordu.
His ability in mathematics is outstanding.
- Onun matematikteki yeteneği çok iyi.
Are the results good? Yes, they're excellent.
- Sonuçlar iyi mi? Evet, çok iyi.
Tom is in excellent health.
- Tom'un sağlığı çok iyi.
I'm not so great at following directions.
- Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim.
She is great at skiing.
- O kayakta çok iyidir.
It was such a fine day that we had a very good time.
- Öyle güzel bir gündü ki çok iyi eğlendik.
We all had a fine time that day.
- O gün hepimiz çok iyi bir zaman geçirdik.
You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
You did a very good job.
- Çok iyi bir iş yaptın.
I haven't a very good dictionary.
- Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
Your essay has some mistakes, but as a whole it is very good.
- Denemenin birkaç hatası var fakat bir bütün olarak çok iyi.
Some animals are very good at climbing.
- Bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.
Tom didn't treat Mary very nicely.
- Tom Mary'ye çok iyi davranmadı
Tom doesn't treat Mary very nicely.
- Tom Mary'ye çok iyi davranmaz.