Spring will be here before long.
- Bahar çok geçmeden burada olacak.
He came to repent before long.
- O, çok geçmeden tövbe etti.
If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.
- Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.
As they didn't know the way, they soon got lost.
- Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.
Sami escaped soon after.
- Sami çok geçmeden kaçtı.
Tom was executed soon after.
- Tom çok geçmeden idam edildi.
It was very cold, and then before long it began to rain on top of it.
- Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.
It is too late to repent.
- Tövbe etmek için çok geç.
The order came too late.
- Sipariş çok geç geldi.