Aren't they adorable?
- Onlar çok güzel değil mi?
The way Tom looked at me was so adorable, I just couldn't say no.
- Tom'un bana bakış tarzı çok güzeldi, ben sadece hayır diyemedim.
Do you think that brown hair is very beautiful?
- Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
Seen from the sky, the island was very beautiful.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
The dinner was very good.
- Akşam yemeği çok güzeldi.
It didn't taste very good.
- Tadı çok güzel değildi.
This website is so cool.
- Bu web sitesi çok güzel.
It would be so cool if I could speak ten languages!
- On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
- Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
You have gorgeous eyes.
- Çok güzel gözlerin var.
She's rich, and even better, she's gorgeous.
- O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
My father's car is very nice.
- Babamın arabası çok güzeldir.
This is a very nice fireplace.
- Bu çok güzel bir şömine.
That dress looks stunning on you.
- Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
Alice has stunning legs.
- Alice çok güzel bacaklara sahip.