She is an adorable woman.
- O çok güzel bir kadın.
The way Tom looked at me was so adorable, I just couldn't say no.
- Tom'un bana bakış tarzı çok güzeldi, ben sadece hayır diyemedim.
Seen from the sky, the island was very beautiful.
- Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
She is very beautiful, and what is more, very wise.
- O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
This smells very, very good.
- Bu çok, çok güzel kokuyor.
It didn't taste very good.
- Tadı çok güzel değildi.
It would be so cool if I could speak ten languages!
- On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
This website is so cool.
- Bu web sitesi çok güzel.
This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
- Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
You have gorgeous eyes.
- Çok güzel gözlerin var.
She's rich, and even better, she's gorgeous.
- O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
Singapore looks very nice in this picture.
- Singapore bu resimde çok güzel görünüyor.
This is a very nice fireplace.
- Bu çok güzel bir şömine.
Alice has stunning legs.
- Alice çok güzel bacaklara sahip.
That dress looks stunning on you.
- Şu elbise üstünde çok güzel görünür.