That play was an immense success.
- O oyun çok büyük bir başarı elde etti.
She seems to take immense pleasure in playing with children.
- O, çocuklarla oynamaktan çok büyük zevk alıyor gibi görünüyor.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
- Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
He began buying gold in huge amounts.
- Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.
Moving a huge boulder is going to be very hard.
- Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.
Tom is taking a tremendous chance.
- Tom çok büyük bir risk alıyor.
Esperanto is surely an enormous waste of time!
- Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
The new building is enormous.
- Yeni bina çok büyüktür.