çok, daha çok

listen to the pronunciation of çok, daha çok
Türkçe - İngilizce

çok, daha çok teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

daha çok
mostly

This substance is mostly composed of hydrogen and oxygen. - Bu madde, daha çok hidrojen ve oksijenden oluşur.

daha çok parlamak
outshine
çok daha fazla
much more
daha çok
more

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

The more you know about him, the more you like him. - Onu tanıdıkça daha çok seversin.

daha (çok)
more
daha çok
further

His new job further separates him from his family. - Onun yeni işi onu ailesinden daha çok ayırıyor.

Apply to the office for further details. - Daha çok bilgi için ofise başvurun.

daha çok
superior
daha çok
any more

I don't like it any more than you do. - Onu senden daha çok sevmiyorum.

I don't like pizza any more than I like spaghetti. - Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum.

daha çok
mainly

During the presentation the speaker talked mainly about gender inequality. - Sunumda konuşmacı daha çok cinsiyet eşitsizliğinden bahsetti.

Experts say coffee prices are rising mainly because people are willing to pay more. - Uzmanlar, insanlar daha fazla ödemeye istekli olduğu için kahve fiyatlarının daha çok arttığını söylüyorlar.

daha çok
better

I like vocal music better than instrumental music. - Ben vokal müziği enstrümantal müzikten daha çok severim.

I like coffee better. - Ben kahveyi daha çok severim.

daha çok
more of a

Tom is more of a singer than a guitarist. - Tom bir gitaristten daha çok birşarkıcıdır.

çok daha
a great deal
daha çok
supra
daha çok
a) more b) mainly
daha çok dayanmak
outlast
daha çok dayanmak
outlive
daha çok istemek
like better
daha çok kazanmak
better oneself
daha çok kâr etmek
outsell
daha çok satmak
outsell
daha çok sevilen
better loved
daha çok sevmek
like better
geceleri daha çok acıyor
It hurts more at night
hakkında daha çok şey bilmek
have the advantage of smb
tele daha çok benzeyen
wirier
çok daha
far better
çok daha
much more

They can make the same product much more cheaply. - Onlar aynı ürünü çok daha ucuza yapabilir.

The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other. - Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.

çok daha iyi
heaps better
çok daha iyi
head and shoulders above
çok daha iyi
streets ahead of
çok daha iyi
all the better
çok daha önce
much earlier
Türkçe - Türkçe
ziyade
çok, daha çok