When I was a child, I often went swimming in the sea.
- Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
Most Japanese drink water from the tap.
- Çoğu Japon, suyu musluktan içer.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
The coach called off the game because many of the players were down with the flu.
- Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
The pain has mostly gone away.
- Ağrı çoğunlukla geçti.
I mostly have fruit for breakfast.
- Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
- Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.
- Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.
His failure was mainly due to carelessness.
- Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.
Humility often gains more than pride.
- Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
I've done that more than most people have.
- Onu çoğu insandan fazla yaptım.