He spent most of the time at his summer home.
- O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
That company deals mainly in imported goods.
- O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.
His failure was mainly due to carelessness.
- Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.
Most parents see their own children as the best in the world.
- Çoğu ebeveyn, kendi çocuklarını, dünyada en iyi olarak görüyor.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
Humility often gains more than pride.
- Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
Most of the students are interested in finance more than industry.
- Öğrencilerin çoğu sanayiden çok finansla ilgileniyor.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
The coach called off the game because many of the players were down with the flu.
- Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
They were mostly women.
- Onlar çoğunlukla kadındı.
The pain has mostly gone away.
- Ağrı çoğunlukla geçti.
Crime has often been related to poverty.
- Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.
Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.
- Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir.
I've often seen him bullied.
- Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.
Tom and his friends often play cards until after midnight.
- Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar.