Believe it or not, I can actually draw.
- İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
There were some guests waiting in the drawing room.
- Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
Cross out the incorrect words.
- Yanlış kelimeleri çiziniz.
Cross out all the wrong answers.
- Tüm yanlış cevapların üstünü çiz.
She watched him drawing a picture.
- O, onun bir resim çizişini izledi.
Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old.
- 91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.
Tom entered the room with his gun drawn.
- Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
Mary could not stop looking at the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn.
- Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan vazgeçemedi.
I think they're plotting something.
- Sanırım onlar bir şey çiziyorlar.