Tom drew a straight line on the paper.
- Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
Tom made a dash for the front door.
- Tom ön kapı için bir çizgi yaptı.
They say a tiger never changes his stripes.
- Onlara göre bir kaplan asla çizgilerini değiştirmez.
I like this striped shirt.
- Bu çizgili gömleği seviyorum.
This lucky streak won't last forever.
- Bu şanslı çizgi sonsuza dek sürmeyecek.
On your marks, get set, go!
- Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!
Tom has a receding hairline.
- Tom'un basık saç çizgisi var.
Tom's hairline is receding.
- Tom'un saç çizgisi basıktır.
The boy spends hours drawing superhero comics.
- Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
The girl spends hours drawing superhero comics.
- Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.