Speaking in public was an ordeal for Tom.
- Halkın içinde konuşmak Tom için bir çileydi.
It'll be a long ordeal.
- Bu uzun bir çile olacak.
Her hair grayed with suffering.
- Çile çekmekten saçı ağardı.
Her hair grayed with suffering.
- Çile çekmekten saçı ağardı.