çevrelenmek

listen to the pronunciation of çevrelenmek
Türkçe - İngilizce
to be surrounded, be encircled
confine with
surrounded
çevrelenme
environmental
Türkçe - Türkçe
Örtülmüş
Kuşatılmak, sınır içine alınmak, tahdit edilmek
Kuşatılmak, sınır içine alınmak, tahdit edilmek. Örtülmüş: "Annemin, beyaz namaz beziyle çevrelenmiş başı kapıdan uzanmıştı."- Y. Z. Ortaç
çevrelenme
Çevrelenmek işi
çevrelenmek