Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.
- Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır.
Tom has never been bored. He spends all of his free time translating sentences.
- Tom hiç sıkılmadı. O tüm boş zamanını cümleleri çevirerek harcar.
In case of an emergency, dial 110.
- Acil bir durumda, 110'u çevirin.
I'm afraid you have dialed a wrong number.
- Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
Make a good translation of the sentence that you are translating. Don't let translations into other languages influence you.
- Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.
I wonder if there is any point in translating proverbs into English.
- Atasözlerini İngilizceye çevirmede bir amacın olup olmadığını merak ediyorum.
I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
The police have surrounded the building.
- Polisler binayı çevirdi.
We've got the house surrounded.
- Evin etrafını çevirttik.
Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
Lions surrounded Tom on all sides.
- Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.
The police have surrounded the building.
- Polisler binayı çevirdi.
I saw them surrounding him.
- Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
Please translate sentence for sentence in Tatoeba.
- Lütfen Tatoeba'da cümleyi cümle için çevirin.
It is difficult to translate a poem into another language.
- Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
Tom flipped through the pages of the magazine.
- Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
Tom flipped the switch.
- Tom anahtarı çevirdi.