I hit him on the chin.
- Onun çenesine vurdum.
He tucked the napkin under his chin.
- O, peçeteyi çenesinin altına sıkıştırdı.
After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.
- Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı.
Tom broke Mary's jaw.
- Tom, Mary'nin çenesini kırdı.
Tom has a loose tongue.
- Tom'un düşük çenesi var.