çekirdekler teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- (Nükleer Bilimler) nuclei
- Plural form of nucleus
- A cluster of nerve cell bodies that organize and integrate sensory and motor activity In a way, they are "business centers" for the opera-tions of the brain
- Plural form of nucleus (Latin nouns ending in 'us' usually have plural forms that end in 'i')
- plural for nucleus, the positively charged central portion of an atom that comprises nearly all of the atomic mass
- Plural for nucleus, which is the dense central, positively charged portion of the atom
- Plural of nucleus
- A collection of nerve cell bodies grouped in the brain or spinal cord See also ganglia
- The compartments, one to a cell, where genetic material is stored
- çekirdek
- kernel
Linux is not an operating system, but only a kernel.
- Linux bir işletim sistemi değil yalnızca bir çekirdektir.
Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- çekirdek
- core
- çekirdek
- sunflower seed
- çekirdek
- {i} stone
- çekirdek
- seed
There are seedless grapes and seedless watermelons. I wonder if there are seedless mangoes.
- Çekirdeksiz üzüm ve çekirdeksiz karpuz var. Merak ediyorum çekirdeksiz mango var mı?
Do seedless watermelons exist?
- Çekirdeksiz karpuz var mı?
- çekirdek
- nucleus
In contrast to DNA, which only occurs in the nucleus, RNA is also found in the cytoplasm.
- Sadece çekirdekte olan DNA'nın aksine, RNA da sitoplazmada bulunur.
A comet has a distinct center called a nucleus.
- Bir kuyruklu yıldızın çekirdek denilen ayrı bir merkezi vardır.
- çekirdek
- edible sunflower seed
- çekirdek
- (Askeri) bullet
- çekirdek
- middle third
- çekirdek
- germ
- çekirdek
- bean
I grind my own coffee beans every morning.
- Her sabah kendi kahve çekirdeklerimi ben öğütürüm.
Chocolate is made from cocoa beans.
- Çikolata kakao çekirdeklerinden yapılır.
- çekirdek
- {i} pit
- çekirdek
- to the core
- çekirdek
- quorum
- çekirdek
- a core
- içli çekirdekler
- cocci
- çekirdek
- formerly grain (goldsmith's weight)
- çekirdek
- cystoblast
- çekirdek
- roasted pumpkin seed; roasted sunflower seed
- çekirdek
- pip, seed, stone (of a fruit or vegetable)
- çekirdek
- core memory
- çekirdek
- (meyve) stone
- çekirdek
- hard core
- çekirdek
- kernel , nucleus , core (memory)
- çekirdek
- hard pan
- çekirdek
- pip, seed, stone; nucleus; edible sunflower seed
- çekirdek
- comp. core
- çekirdek
- middle-third
- çekirdek
- barysphere
- çekirdek
- pippin