çalışkanlıkla

listen to the pronunciation of çalışkanlıkla
Türkçe - İngilizce
industriously
in an industrious manner; "they hoed up weeds industriously all morning
in an industrious manner; "they hoed up weeds industriously all morning"
In an industrious manner
diligently, laboriously, persistently
çalışkan
hardworking

The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities. - Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.

Mr Kondo is the most hardworking in his company. - Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.

çalışkan
{s} industrious

He's industrious and hard working. - O gayretli ve çalışkandır.

The man is intelligent and industrious. - Adam akıllı ve çalışkan.

çalışkan
{s} diligent

You are all diligent. - Hepiniz çalışkansınız.

He is the more diligent of the two. - O ikisinden daha çalışkan olanıdır.

çalışkan
{s} energetic
çalışkan
assiduous
çalışkan
(Argo) conch
çalışkan
conscientious
çalışkan
valve
çalışkan
{s} strenuous
çalışkan
sedulous
Çalışkan
hard-working

I think Tom is hard-working. - Sanırım Tom çalışkan.

Tom's wife is hard-working. - Tom'un karısı çalışkandır.

çalışkan
{s} arduous
çalışkan
studies
çalışkan
labored
çalışkan
active
çalışkan
hardworking, industrious
çalışkan
full of action
çalışkan
studious

No other boy in our class is more studious than Jack. - Bizim sınıfta başka hiçbir çocuk Jack'ten daha çalışkan değil.

çalışkan
earnest

She is an earnest student. - O çalışkan bir öğrenci.

çalışkan
laborious
çalışkan
laboured [Brit.]
çalışkan
hard-working, diligent, studious, industrious, sedulous
çalışkan
{s} laboured
Türkçe - Türkçe

çalışkanlıkla teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Çalışkan
gayretkeş
Çalışkan
yüğrük
çalışkan
Gayretli, çalışmayı seven, faal
çalışkan
Gayretli, çalışmayı seven, faal: "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı."- H. E. Adıvar
çalışkan
hamarat