The number of employees doubled in ten years.
- Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
I require absolute loyalty of my employees.
- Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.
I'm just a plain office worker.
- Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.
If you want your workers to be happy, you need to pay them a decent wage.
- Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.
The number of cars running in the city has increased.
- Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.
The girl running over there is my sister.
- Orada çalışan kız kız kardeşimdir.
Working men drank hard apple cider.
- Çalışan erkekler sert elma şırası içtiler.
Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
- Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.