I heard a young girl call for help.
- Ben bir genç kızın yardım çağrısı yaptığını duydum.
Linda was called back from college by her father's sudden illness.
- Linda, babasının ani hastalığı yüzünden üniversiteden geri çağrıldı.
Let's try to make the call once more.
- Bir kez daha çağrı yapmaya çalışalım.
She heard someone calling for help.
- O, yardım çağrısı yapan birini duydu.
He heard someone calling for help.
- Birisinin yardım çağrısında bulunduğunu duydum.
A summons was issued.
- Bir çağrı yayınlandı.
A summons has been issued.
- Bir çağrı yayımlandı.