This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.
- Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır.
We often hear it said that ours is essentially a tragic age.
- Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
The revolution brought in a new era.
- Devrim yeni bir çağ getirdi.
The Medieval Era gave way to the Renaissance.
- Orta çağ Rönesansa yol açtı.
That castle was built in ancient times.
- O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
- Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
He was regarded as the greatest writer of the day.
- Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
In this day and age, life without electricity is unimaginable.
- Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
Your ideas are all out of date.
- Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
This machine is now out of date.
- Bu makine şimdi çağ dışıdır.
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
That castle was built in ancient times.
- O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.