I'd like to call a meeting.
- Toplantıya çağırmak istiyorum.
Would you like me to call you a cab?
- Size bir taksi çağırmamı ister misiniz?
You will remain here until you are summoned.
- Çağırılıncaya kadar burada kalacaksın.
Would you mind calling him to the phone?
- Onu telefona çağırır mısınız?
Tom heard someone calling his name.
- Tom birinin adını çağırdığını duydu.
On his arrival at the station, he called a taxi.
- İstasyona vardığında, o bir taksi çağırdı.
I called a cab, because it was raining.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
Don't bother calling security.
- Güvenliği çağırmaktan rahatsız olma.
Why didn't you try calling her?
- Neden onu çağırmayı denemedin?
Can you call a taxi for me?
- Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
Can you call me a taxi?
- Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
I'd like to page someone.
- Birini çağırtmak istiyorum.