Half of the apple was rotten.
- Elmanın yarısı çürümüştü.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
He could not by any means tolerate the ghastly smell of rotting onion.
- O, hiçbir şekilde berbat çürüyen soğan kokusuna tahammül edemedi.
These oranges have rotted.
- Bu portakallar çürüdü.
It smells like something's rotting.
- Bu bir şeyin çürümesi gibi kokuyor.
That smell could be rotting meat.
- O koku çürüyen et olabilir.
Salt helps to preserve food from decay.
- Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
The apple has begun to decay.
- Elma çürümeye başladı.