Friday night I crashed your party. / Saturday I said I'm sorry. / Sunday came 'n' trashed me out again.
The boy I saw searching through the garbage can said that he had not eaten anything for four days.
- Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.
Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
Tom tossed the soda can into the trash.
- Tom soda tenekesini çöpe attı.
There's a lot of trash on the far bank of the river.
- Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
This car is a pile of rubbish.
- Bu otomobil bir çöp yığını.
You mustn't throw litter in the street.
- Sokağa çöp atmamalısın.
The public is requested not to litter in these woods.
- Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
Please put your waste in the bins outside.
- Lütfen çöpünü dışarıdaki çöp kutularına koy.
Tons of waste are produced every day in the country.
- Ülkede her gün tonlarca çöp üretilir.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
He gathered the last three matchsticks left on the floor.
- O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.