çömel

listen to the pronunciation of çömel
Türkçe - İngilizce
{f} crouching
{f} squatting

Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure. - Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor.

hunker down
{f} squat

Tom squatted down to put something on the lower shelf. - Tom alt rafa bir şey koymak için çömeldi.

Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure. - Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor.

crouch

She crouched down by the gate. - O, kapının yanında çömeldi.

Tom crouched down beside Mary. - Tom Mary'nin yanında çömeldi.

çömel