çöktürmek

listen to the pronunciation of çöktürmek
Türkçe - İngilizce
to settle, make (a substance) settle
to make (something, someone) collapse
(Denizbilim) settle
precipitate
collapse
çöktürmek işi
to precipitate the job
çöktürme
(Gıda,Kimya) precipitation
çöktürme
settling
çök
gravitate
çök
{f} settling
çök
cave in
diz çöktürmek
1. to make (someone) kneel down. 2. to subdue, bring (someone) to his knees
çök
collapse

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü.

The news was all about the collapse of the Soviet Union. - Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi.

çök
collapsed

The bank collapsed during the recession. - Banka ekonomik durgunluk sırasında çöktü.

Tom collapsed because of the heat. - Tom ısıdan dolayı çöktü.

çöktürme
collapsing, making (something, someone) collapse
çöktürme
settling, making (a substance) settle
Türkçe - Türkçe
Çökmesine yol açmak, çökmesine sebep olmak
çöktürme
Çöktürmek işi
çöktürmek