Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
- Tatoeba: We've got sentences older than you.
Çin'in tarihi Japonya'nınkinden daha eskidir.
- The history of China is older than that of Japan.
Daha modern binalar daha eskilerden daha güvenlidir.
- More modern buildings are safer than older ones.
O benim erkek kardeşimden daha büyük görünüyor.
- He looks older than my brother.
Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
- Care has made her look ten years older.
Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
- Tatoeba: We've got sentences older than you.
Hangisi daha eskidir, bu kitap mı yoksa şu mu?
- Which is older, this book or that one?
Annem babamdan daha yaşlı.
- Mom is older than Dad.
Ken Seiko'dan daha yaşlı.
- Ken is older than Seiko.