âlemci

listen to the pronunciation of âlemci
Türkçe - İngilizce
carouser
debauched
reveller
alem
{i} binge

Tom went on a drinking binge. - Tom bir içki alemine gitti.

alem
universe
alem
world

Do you believe in the spirit world? - Ruhlar alemine inanır mısın?

Phileas Fogg had won his wager. He had made his journey around the world in eighty days! - Phileas Fogg bahsi kazanmıştı. Seksen günde devr-i âlem yapmıştı.

alem
{i} blind
alem
blast
alem
finial
alem
flag
alem
standard
alem
booze-up
alem
carouse
alem
blowout
alem
burst-up
alem
blow-out
alem
jamboree
alem
(Denizbilim) regnum
alem
blinder
alem
merrymaking
alem
kingdom

Mushrooms and plants belong to different kingdoms. - Mantarlar ve bitkiler farklı alemlere aittir.

âlem
orgy
âlem
blowout
âlem
rave-up
âlem
jollification
âlem
bender
âlem
razzle-dazzle
alem
creation
alem
aşırı miktarda cinsel zevk
alem
flag; the crescent and the star on top of a minaret
alem
razzle-dazzle
alem
realm
alem
whoopee
alem
nature
alem
metal device (a crescent or sometimes a star or tulip) on top of a minaret, a mosque dome, or a flagstaff
alem
carousal
alem
bender
alem
burst up
alem
junket
alem
state; party
alem
buster
alem
blow out
alem
booze

Tom was only interested in sex and booze. - Tom sadece seks ve içki alemiyle ilgileniyordu.

alem
entertainment
alem
kingdom; condition
alem
bust
alem
spree
alem
revel
alem
potation
alem
flag, banner
alem
jollification
alem
{i} state
alem
{i} party
alem
ensign
alem
razzle
alem
debauch
alem
rollicking time
alem
{i} condition
alem
razzle dazzle
alem
{i} revelry
alem
class of beings
alem
{i} bat
alem
{i} orgy
alem
{i} riot
alem
booze up
alem
potations
âlem
world; universe
âlem
people, the public
âlem
field, sphere
âlem
a world by itself
âlem
cosmos
âlem
class (of beings), realm
âlem
state, condition
âlem
world, universe " evren; kingdom, class of beings; state, condition; all the world, everyone, the public; scream, comedian, caution, card; realm; orgy, jamboree, merrymaking, carousal, spree, binge , revelry, bust, rave-up
âlem
orgy, drinking party with music
âlem
carouse
âlem
{i} universe
âlem
system
İngilizce - İngilizce

âlemci teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Alem
The crescent (sometimes with a star attached) made out of bronze or copper which is placed on the domes and at the peak of the mosques and minarettes
Alem
Combination of individual and whole class approach which helps to integrate students with special needs into the classroom
Alem
World So Addis Alem is "New World" and Madane Alem is "Savior of the World "
alem
The imperial standard of the Turkish Empire
Türkçe - Türkçe
Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan veya takan kimse
ALEM
(Osmanlı Dönemi) Özel isim
ALEM
(Osmanlı Dönemi) Büyük âlim
ALEM
(Osmanlı Dönemi) Mc: Yüksek dağ
ALEM
(Osmanlı Dönemi) Bayrak
ALEM
(Osmanlı Dönemi) Üst dudakta olan yarık
ALEM
(Hukuk) Bayrak, minare ve kubbelerin üstünde bulunan ay biçimindeki madeni parça
ALEM
(Osmanlı Dönemi) Nişan, işâret
alem
Metalden yapılmış hilal
alem
Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız ya da lale biçiminde süs
alem
Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Her şey
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Bir güneş ile ona tâbi olan ve etrafında devreden seyyarelerin teşkil ettiği dâire. (Cenab-ı Haktan gayrı mahlukata Âlem denmesi, mucidi olan Zât-ı Ecelle ve A'lâ Hazretlerini bilmeğe delâlette vesile olduğuna mebnidir. L.R.)(Semâvatta binler âlem var. Yıldızların bir kısmı her biri birer âlem olabilir. Yerde de her bir cins mahlukat, birer âlemdir. Hatta her bir insan dahi küçük bir âlemdir.( $) tâbiri
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Cemaat
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Bütün cihan. Kâinat
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Dünya
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Hususi hal ve keyfiyet
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Cemiyet. Dehr
ÂLEM
(Osmanlı Dönemi) Halk
âlemci