Geç karar vermesiyle ünlüdür.
- He has a reputation for taking a long time to make a decision.
Tom kimsenin tavsiyesi asla dinlemeyen bir üne sahiptir.
- Tom has a reputation of never listening to anybody's advice.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- The incident left a spot on his reputation.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- That incident harmed his reputation.
I get a better bicep workout if I use less weight and more reps.