I always stumble over verbs in Spanish.
You don't have to talk so loud.
- Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
I spoke loudly so that everyone could hear me.
- Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
I could not stop myself from crying aloud.
- Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
He said NO to himself. He said YES aloud.
- Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi.
I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Tom read the document out loud.
- Tom belgeyi yüksek sesle okudu.
I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Tom laughed out loud.
- Tom yüksek sesle güldü.
You don't have to speak so loudly. I can hear you very clearly.
- Yüksek sesle konuşmak zorunda değilsin. Seni çok net şekilde duyabiliyorum.
Tom told Mary not to laugh so loudly.
- Tom Mary'ye çok yüksek sesle gülmemesini söyledi.
You've got to speak up.
- Yüksek sesle konuşmak zorundasın.