(unmittelbare) umgebung

listen to the pronunciation of (unmittelbare) umgebung
İngilizce - Türkçe

(unmittelbare) umgebung teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

environment
ortam

Bu iyi bir öğrenme ortamıdır. - This is a good learning environment.

Çocukların mutlu bir ev ortamına ihtiyacı var. - Children need a happy home environment.

environment
{i} çevre

O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı. - He made an admirable speech about protecting the environment.

Çevrenin tahribi dehşet vericidir. - The destruction of the environment is appalling.

environment
{i} etraf
environment
(Askeri) Çevre muhit
environment
(Askeri) ÇEVRE ŞART VE ETKİLERİ, ÇEVRE (HV.): Bulunulan yer, çevre teçhizatı ve içindeki canlıların harekat özelliklerini, hava sıcaklığı, nem ve bulaşıcı etkilerini, harekat usulleri, ivme, şok, titreşim ve radyasyon durumlarını içine alan bütün şart ve etkilerin toplu ifadesi
environment
(Tıp) Dış etkiler
environment
içinde bulunan şartlar
environment
mekan
environment
(Tıp) environman
surroundings
{i} dolay
surroundings
ortalık
surroundings
çevre

Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu. - She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.

Kısa sürede yeni çevreye alıştı. - He soon got used to the new surroundings.

environment
(Tıp) Çevre, etraf, civar
environment
{i} çevre, muhit
surroundings
i., çoğ. çevre, muhit; ortam
Almanca - İngilizce
surroundings
environment