(n) damn teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- damn
- {f} suçu yüklemek
- damn
- lanetlemek
- damn
- sövmek
- damn
- küfretmek
- damn
- ah etmek
- damn
- {f} lanet etmek
- damn
- {i} lanet
Lanet, uyuyamıyorum çünkü o lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
- Fuck, I cannot sleep because those damned owls are hooting so loudly.
Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
- It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- damn it
- allah kahretsin
Sadece onu yap, Allah kahretsin.
- Just do it, god damn it.
Allah kahretsin, senin derdin ne?
- God damn it, what the hell is wrong with you?
- damn it
- kahretsin
Allah kahretsin, senin derdin ne?
- God damn it, what the hell is wrong with you?
Sadece onu yap, Allah kahretsin.
- Just do it, god damn it.
- damn it
- lanet olsun
Lanet olsun! Şifremi unuttum!
- Damn it! I forgot my password!
Lanet olsun,Tom. Hayır dedim!
- Damn it, Tom. I said no!
- damn it
- (deyim) Allah belasini versin
- damn it
- allah belâsını versin
- damn it
- kahrolası
- damn it
- lanet olası
- damn it
- kahrolsun
- damn you
- allah seni kahretsin
- damn
- siktirici
- damn
- (Politika, Siyaset) yasadışı ilan etmek
- damn
- lanetlenmek
- damn
- (Argo) aşağılık
- damn
- allahın belası
- damn
- cenabet
- damn
- adı batasıca
- damn
- kahrolası
Kahrolası, her zaman iyi bir şansın var.
- Damn you, you always have good luck!
- damn
- dinine yandığım
- damn with!
- kahrolsun!
- damn!
- hay aksi
- not to give a damn
- iplememek
- you're god damn right
- (deyim) yerden göğe kadar haklısın
- Damn it!
- Allah belasını versin
- God damn it
- Allah kahretsin!
- damn
- yerin dibine batırmak
- damn
- rezil etmek
- damn
- son derece
- damn
- mahvetmek
- damn
- kahretsin!
Kahretsin, o lanet baykuşun çok gürültülü bir şekilde cırlaması yüzünden uyuyamıyorum.
- Fuck, I can't sleep because those damn owls are screeching so loudly.
Sadece onu yap, Allah kahretsin.
- Just do it, god damn it.
- damn
- beddua etmek
- damn
- (din) ölümden sonra cezalandırmak
- damn
- müthiş
- damn
- lanet olsun!
Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.
- Damn! I forgot to buy rice.
Lanet olsun, ben yine treni kaçırdım!
- Damn, I missed the train again!
- damn
- {f} lanetle
- damn
- süper
- damn
- o biçim
- damn all
- hiçbir bok
- damn all
- hiçbir şey
- damn well
- kesinlikle
- damn well
- çok iyi
- damn well
- pekâlâ
- Damn!/Damn it!/Damn him!/Damn her!
- Allah belasını versin!/Allah kahretsin!
- He doesn´t give a damn
- Ona vız gelir./Umurunda değil./İplemez
- a damn
- lanet
- copper, damn, dime, sou
- bakır, lanet, dime, sou
- damn
- Kahrolası! Kahrolasıca!
- damn all
- hiçbir bok, hiçbir şey
- damn fool
- lanet aptal
- damn him
- Allah belanı versin!
- damn it
- Allah belanı versin!
- euphemism of damn
- lanet olası bir örtmece
- give a damn
- (deyim) İplemek
- give damn
- lanet
- god damn
- Kahrolası! Kahrolsun! Allah kahretsin! Lanet olsun!
- god damn
- Allahın cezası!
- i dont give a damn
- i dont lanet
- not a damn
- değil bir lanet
- not to be worth a hill of beans/a toot/a damn/a tinker´s damn
- k. dili beş para bile etmemek
- not to give a damn/hang
- lanet / aşmak vermek değil
- sweet damn
- tatlı lanet
- to give a damn
- lanet etmek
- Damn!/Damn it!/Damn
- Allah belasını versin!/Allah kahretsin!
- I don't give a damn
- vız gelir tırıs gider
- I don't give a damn
- umurumda değil
- damn
- {f} belâ okumak
- damn
- {s} iğrenç
- damn
- Damn himl Allah belâsını versin
- damn
- {i} beddua
- damn
- (zarf) lânet, allah'ın belâsı, çok fazla, son derece
- damn
- Iânet
- damn
- Iânet okumak
- damn
- allah'ın belâsı
- damn
- (sıfat) lânet, iğrenç, çok fazla, son derece
- damn
- I damning evidence mahkum edici delil
- damn
- {f} eleştirmek
- damn
- {s} çok fazla
- damn
- {i} değersiz şey
- damn
- damn with faint praise istemeyerek ve zorla birisini methetmek
- damn
- {f} kesinlikle kabul etmemek
- damn
- {f} lanet okumak, beddua etmek
- damn
- {f} reddetmek
- damn
- lanet olası
- damn me!
- (Argo) allah beni kahretsin!
- damn me!
- (Argo) allah belamı versin!
- damn with faint praise
- (deyim) (birini) isteksizce övmek
- damn with faint praise
- (Argo) över gibi yapıp eleştirmek
- damn you
- kahrolası
- damn you
- allah belânı versin
- give a damn
- umursamak
- give a damn
- takmak
- god damn you
- allah belanızı versin
- i don't care a damn
- umurumda değil
- i don't care a damn
- vız gelir tırıs gider
- not care a damn
- (deyim) aldırmamak vız gelmek
- not give a damn
- (deyim) aldırmamak vız gelmek
- not to give a damn
- umursamamak
- not worth a damn
- beş para etmez