(game) a player's turn to move a piece or take some other permitted action

listen to the pronunciation of (game) a player's turn to move a piece or take some other permitted action
İngilizce - Türkçe

(game) a player's turn to move a piece or take some other permitted action teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

move
{f} kıpırdamak
move
{i} hareket

Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor. - Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.

George trenin hareket etmeye başladığını hissetti. - George felt the train begin to move.

move
{i} nakil
move
{f} ilerlemek
move
{i} oynama
move
(Askeri) kopya etmek
move
dama taş sürme
move
kımıldanmak
move
(Bilgisayar) taşı

Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu. - Few elephants would volunteer to move to Europe.

Yuriko, mobilya işine taşınmayı planlıyor. - Yuriko is planning to move into the furniture business.

move
müteessir etmek
move
gitmek

Tom gitmek için hiç bir şey yapmadı. - Tom made no move to go.

move
gelişmek
move
zamanını geçirmek
move
hareket ettirmek
move
etkilemek
move
taşınma

Tom taşınmama yardım etti. - Tom helped me to move.

Yuriko, mobilya işine taşınmayı planlıyor. - Yuriko is planning to move into the furniture business.

move
(isim) hareket, oynama, oynama sırası, taşınma, nakil, hamle
move
Yerini değiştirmek
move
tesir etmek
move
muteessir etmek
İngilizce - İngilizce
move
(game) a player's turn to move a piece or take some other permitted action